Dünyanın Ortalaması

Covid-19 sonrası oluşan veya oluşacağı düşünülen dünya için ‘Yeni Normal’ kavramı kullanılmaya başlandı. Ve ardından da itirazlar geldi. Bu anlaşmazlık neden kaynaklanıyor? Yoksa kelimelerin anlamları ile ilgili bir yanlış anlaşılma mı söz konusu?
Bugün geriye dönüp bakınca Covid-19 için neden bu kadar sıkıntıya girdik? Diye sorabilirsiniz. Yasakların kalkması ile boş bıraktığımız her yere saldırdık. Ama yine de üzerimizde bir miktar iz kaldı.
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak beklentisinin boş olduğunu gördük. Değişim iyi mi olacak? Kötü mü olacak? tartışmalarının cevabını er ya da geç öğreneceğiz. Belki de cevap hoşumuza gitmeyecek ama yapacak bir şey olmayacak.
Başlıktaki soruya gelirsek, geçen 3 ayda bir şeyler değişti. Bu kadarını kabul etmemiz gerekiyor. En azından 2019’da gözü kapalı kabul ettiğimiz bir takım yöntem ve alışkanlıkları sorguluyoruz, kabul etmiyoruz hatta red ediyoruz. Bunu not edelim değişmiş olan bir şeyler var.
Normal nedir?
….
Karar verdiniz mi? Aslında karar verecek bir şey yok. Normalin bizi ilgilendiren kelime anlamı ortalamadır. İngilizcesi ile ‘mean’. Şimdi bu noktadan devam edelim. Covid-19’un ardından birbirimize yaklaşma mesafemiz değişti mi? Kimilerinin değişti, kimilerinin değişmedi. İnsanların birbirine yaklaştığı veya yaklaşmaya izin verdiği mesafenin ortalamasını alsak eskiye göre değişmiş midir? Evet ise Normal değişmiş olur. Yani normal yenilenmiştir.
Aynısını diğer pek çok konu ve davranış için sayabiliriz. Evden çalışma oranı, sağlıklı beslenen ortalaması, el yıkama süresinin ortalaması, vb. Saymaya devam edebilirisiniz. Bu konular ve davranışlar için aldığımız ortalama yani NORMAL değişmiş ise o normal yenidir. Bütün bu yenilenmiş normallerin ortalamasını da alıp salgın öncesi ile karşılaştırırsak büyün normalin de yenilendiğini görürüz.
Yani hoşumuza gitse de gitmese de normal yenilendi. Yenilenmeye devam edecek. Bu bazen hızlı bazen de yavaş olacak. Bazı günlerde de yağmur yağacak. Sonuç olarak Neil DeGrasse Tyson'ın dediği gibi: "Evren'in size mantıklı gelmek gibi bir görevi yoktur". İstediğiniz kadar itiraz edebilirsiniz, travmanın bütün evrelerinde istediğiniz kadar zaman geçirebilirsiniz fakat sonuç değişmeyecektir. Bu nedenle yapmanız gereken belli.
Önemli olan bu değişimlere ve yenilenen normallere adapte olabilmek. Bazen normali yakalamak bazen de normalin dışına çıkabilmek.
Onun kadar önemlisi de matematik bilmek. Matematiksel düşünebilmek. Yani bir disiplin içinde birbirini mantıklı olarak izleyen adımlarla düşünebilmek. Sorgulamak.
Fakat en önemlisi ve yukarıda sayılanların tamamının altyapısı başta kendi dilini, mümkünse başka dilleri gerçekten bilmek.